Joker : İzlemeyen Yanar!

Bir insan toplum tarafından nasıl delirir, ötekileştirilir, nasıl suça itilir hepsinin yanıtı bu filmde.

Başrolde “Joaquin Phoenix” ile tam bir başyapıt, harika…Öncelikle Joker ‘i görünce vurdulu kırdılı, patlamalı, uçmalı şeyler bekliyordum ama tam tersi.Tam bir psikolojik dram filmi.Palyaçoluk yaparak geçimini güçlükle sağlayan ve bakıma muhtaç annesiyle kalan adamımız Joker, filmde ilk etapta tamamen sağlıklı bir kafaya sahip diyemem; zira biraz contaları yanık; birçok anti-depresan ve psikiyatrik ilaç kullanıyor.Ve çevresindekiler…İş arkadaşından, patronundan tutun da yolda yürürken karşılaştığı insanlar bile bir zamandan sonra ayağına dolanmaya, hayatını tepe taklak etmeye başlıyorlar.Filmi izlerken Joker için fazlasıyla üzülüyor ve bir yerlerde büyük patlamayı yaşatacağını hissediyorsunuz ve sonuç itibariyle öyle de oluyor.Adamımız savaş boyalarını sürüyor ve kendi adalatini bütün şehre kusuyor! Ben filmi izlerken Dostoyevski’nin Suç ve Cezasındaki Raskolnikov ile Joker’i ilişkilendirdim çünkü Raskolnikov’u suça iten sebeplerle Joker ‘i suça iten sebepler örtüşüyor.Teknik açıdan bakıldığında New York’un kasvetli sokakları, ışık, kamera açıları, jokerin kriz anlarında sahnelediği dans ve müzikler kusursuz.

Sonuç olarak; izlemeyen yanar! dediğim filmler arasında ilk sırada.İzleyin! İzleyin! İzleyin!

Joker’den İnciler :

“Kahkahalarımı Bağışla. Bir Durumum Var”

“Umarım ölümüm hayatımdan daha mantıklı olur.”

“Bir akıl hastalığına sahip olmanın en kötü yanı, insanların böyle bir şey yokmuş gibi davranmanı beklemesidir.”

“Hak Ettiğini Alırsın!”

Filmin en çarpıcı sahnesinde Joker-Murray buluşmasında geçen Joker’in “…you get what you fucking deserve !!!” diyerek koyduğu son nokta…Aklıma Ekrem abimizin ölmeden önceki son sözleri olan: “kim kimi koparıyor kendi payına amına koyim” sözünü getirdi.